Geçen haftaki yazımda hayatı güzelleştirmenin yollarından bazılarını yazıp, sizlerin de kendi görüşlerinizi paylaşmanızı istemiştim. Gelen görüşlerin çoğunun ortak noktası, güzel yaşamak için geliştirmemiz gereken yönlerimizi ve hayatımıza dahil etmemiz gerekenleri anlatıyordu. Ancak içlerinden bir tanesi güzel yaşamak için bırakmamız gerekenlerle ilgiliydi.
Gerçekten de dönüp baktığımızda; mutluluk, huzur, sağlık, güzel yaşam için sadece hayatımıza bir şeyler dahil etmek değil, bir şeylerden de vazgeçmek gerekmez mi?
Bu öneriyi yapan sevgili arkadaşım hayatını güzel yaşamak için şu üç şeyi bırakmış;
· Değiştiremeyeceğim şeyler için mücadele etmeyi bırakmak,
· Geçmişte yaşamayı bırakmak,
· Gelecek için kaygıyı bırakmak.
Bence, birçoğumuzun hayatında bu üç madde oldukça önemli yer teşkil ediyor. Bunlar arasında hem özel hayatımızı,hem eğitim hayatımızı, hem de iş hayatımızı oldukça etkileyen bir tanesi var ki o da kaygı.
Kaygı Nedir?
Teknik anlamda kaygı, bedenin ve zihnin gerçek ya da hayali, tehdit veya tehlike algısıyla oluşan bir durumudur.
İnsanoğlu çok küçük yaşlarda başlar kaygı hissetmeye. Okul döneminde; sınavlarda başarılı olacak mıyım? Ya karne notlarım kötü gelirse? Okulda hiç arkadaşım olmazsa? gibi düşüncelerle kaygılanır insan. Üniversite yıllarında okul başarısı ile birlikte gelecek kaygıları başlar. Acaba iş bulabilecek miyim? Sevdiğim kişi ile evlenebilecek miyim? soruları eklenir hayatına. İlerleyen yıllarda işyerinde başarı, maddi sorunlar, çocuk yetiştirme vs gibi kaygılarla devam eder yaşam.
Aslına bakılırsa biz istemesek de kaygı kavramı küçük yaşlarda girer hayatımıza. Bence burada önemli olan, kaygıları ortadan kaldırmak değil, kaygılarımızı yönetebilmek ve hayatımızı kaygılarımızın esiri yapmamaktır. Ancak unutmamak gerekir ki yönetilemeyecek durumda olan ve ileri düzeyde kaygılar vardır ki o kaygılarda profesyonel destek almak önemlidir.
Peki insan kaygılarına nasıl yön verir?
Öncelikle kaygılarımızın farkında olmamız ve kabul etmemiz gerekir. Kabul etmediğimiz kaygılarımızla birlikte yaşamayı başarmamız mümkün değildir.
Kendimizi sürekli negatif cümlelerle demotive etmek yerine, cümlelerimizi daha olumlu hale getirmeliyiz.
Örn; Neden her sınavda stresli hissediyorum yerine, kendimi bazı sınavlarda stresli hissediyorum veya ya iş
bulamazsam yerine, zaman zaman iş bulamamaktan endişeleniyorum demek bile kaygılarımızın derecesini
azaltacaktır.
Her yeni gün, yeni fırsatlar demektir. Bugün yapamadığımızı asla yapamayacağız diye düşünmek yerine, belki yarın yapabiliriz düşüncesini aklımızdan çıkarmamalıyız.
Başaramamaktan kaygılandığımız zamanlarda, birçok şeyi başaran insanlar olduğunu ve istersek bizimde başarabileceğimizi, daha önce üstesinden geldiğimiz başka zorlukları kendimize hatırlatmalıyız.
Hiç kimse başarı merdivenlerini elleri cebinde tırmanmamıştır.
Hayatımıza smart hedefler koymalıyız. Yani hedeflerimiz net, ölçülebilir,gerçekçi, bağlantılı ve zaman odaklı olmalıdır.
Kaygılarımızı kabullenmek, onlarla yaşamayı öğrenmek için türlü bahaneler üretmeyip, hemen harekete geçmeliyiz. Yani şu an hazır değilim şu olunca kaygıyı bırakacağım dersek, o kaygıyı bırakmamız mümkün değildir. Çünkü insanın bahanesi bitmez. Bu nedenle en doğru an şu andır. İlk adımı atmak için beklememeliyiz.
Kaygılanmamıza sebep olan konularla ilgili kendimize çeşitli sorular sormalı ve o soruları cevaplandırmalıyız. Bunu yaparsak planlı hareket etmiş ve sürprizlerle karşılaşmamış oluruz. Plan yapmak endişeleri azaltacaktır.
Bu nedenle kendimize aşağıdaki gibi sorular sorabiliriz.
Kaygılandığım konunun gerçekleşme olasılığı nedir?
Gerçekleşirse en iyi ihtimalle ve en kötü ihtimalle ne olur?
Olmasını engelleme şansım var mı? Varsa ne yapabilirim?
Olmasını engellemek için kimlerden /nelerden destek alabilirim?
Olmasını engelleyemezsem, hangi güçlü yönlerim bana bu konunun üstesinden gelmek için yardımcı olur?
Üstesinden gelmek için ne gibi planlarım var ve bana kimler/neler destek olabilir?
Unutmamız gereken en önemli şey; hayatımızda belirsizlikler her zaman olacaktır. Bu belirsizlikleri önceden düşünüp kaygılanmak yerine, olması halinde çözüm için mücadele etmeye gayret etmeliyiz.
Commentaires